-
1 Freude
Freude ['frɔıdə] f\Freude an etw haben bir şeyin keyfini çıkarmak, bir şeyden haz almak;jdm eine \Freude bereiten/machen birini sevindirmek [o zevk vermek];vor \Freude an die Decke springen ( fam) sevinçten uçmak;jdm die \Freude verderben birinin keyfini bozmak [o kaçırmak];aus Spaß an der \Freude ( fam) sırf sevinçten, sırf zevk için;es wird mir eine \Freude sein, Sie zu begleiten size memnuniyetle eşlik ederim -
2 verstimmen
-
3 niederdrücken
niederdrücken v/t <-ge-, h> aşağıya doğru bastırmak; fig (-in) keyfini/moralini bozmak
См. также в других словарях:
keyfini kaçırmak (veya bozmak) — (birinin) üzmek Ne istedin adamdan, dedi. Keyfini kaçırdın oruçlu oruçlu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
havayı bozmak — bir topluluğun keyfini kaçırmak Şirket kurulalı beri Nihat kadar ticarethanenin havasını bozan bir memur gelmemişti. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzının tadını kaçırmak — 1) neşesini, keyfini bozmak Ben o kadınlardan değilim ki, evin büyüğü ben olacağım diye tutturup akılsızlıklarla ağzımın tadını kaçırayım. M. Ş. Esendal 2) bir kimsenin kurulu düzenini bozmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahatsız etmek — rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak Geceleyin aptalca tık tıklarıyla insanı rahatsız eden bir masa saati imiş. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahatsızlık vermek — rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalgasına taş atmak — argo işini bozmak, keyfini kaçırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük